• Sessizliğin Yankısı: Gitmenin İnsafsızlığı
      Sessizliğin Yankısı: Gitmenin İnsafsızlığı
      24 Ağustos 2024 22:23
      Son Güncelleme:24 Ağustos 2024 22:23
      Leyla Karataş
      569

      SUS OCAĞI

       

      Şimdi gitmezsem

      Düğümlenecek ulu orta aşkım

      Kapı aralıklarından sızıverecek yüzülmüş yüzün

      Komşu kedilerini beslemek bahanen olmayacak

      Sulara katıp dökemeyeceksin sardunyalara beni

       

      Şimdi gitmesem

      Söylenmemiş fırtınalarımda üzüleceğim

      Testilerdeki su kirlendi zehir zemberek dilinde

      Kapılıyorum rüzgâra

      Bayırlara dağılacak renklerim

      Sayfalarıma ceylanlar inecek,

      Satırlarıma gecem

      Dağa kurda kuşa kulak vereceğim

      Usulca yanağına dokunacağım ağacın

      Merdivenler viran dursun sus ocağında

       

      Suskun evliyalar bilsin ki

      Gitmezsem eğer

      Hatıralarıma insafsızlık

      Geceye küfür

      Eceye sızı

      Tümceye haksızlık olacak

      Şimdi gitmezsem

      Sus Ocağı Şiiri Üzerine Bir Değerlendirme

      Şiir, ruhumuzun derinlerinde yankı bulan ve zamanın ötesinde bir yerlerde anlamını bulan en saf duyguların ifadesidir. Leyla Karataş’ın "Sus Ocağı" adlı şiiri de bu anlamda derin ve yoğun bir yolculuğa çıkmamızı sağlayan, sessizliğin yankısında kaybolan bir içsel fırtınayı dile getiriyor.

      Şimdi Gitmezsem…

      Şairin "Şimdi gitmezsem" diye başlayan dizeleri, bir iç hesaplaşmayı ve gitme arzusunun ardındaki zorunluluğu işaret ediyor. Bu mısralar, gitmenin sadece bir eylem olmadığını, aynı zamanda bir varoluş zorunluluğu olduğunu düşündürüyor. Kalmanın, duyguların ve anıların boğulmasına neden olacağına dair bir his var. Gitmek, aşkın yükünden kurtulmanın tek yolu gibi görünse de, aslında bu eylem kaçış değil, bir yüzleşmedir.

      "Şimdi gitmezsem" dediğinde, şair kendi içinde bir çatışma yaşar. Düğümlenecek olan aşkın ulu orta kalması, sevgilinin yüzünün her yere sızması ve anıların köşelere sinmesi, şairin korkularından biridir. Eğer şimdi gitmezse, sevgiliyle olan hatıralar ve duygular, onun ruhunu tutsak alacak, onu anılara mahkum edecektir.

      Fırtınaların Sessizliği

      Şiirin ikinci bölümünde, söylenmemiş fırtınaların varlığı hissediliyor. Burada şair, içinde kopan duygusal fırtınaları dillendirmekten kaçınır. Bu sessizlik, şairin yaşadığı içsel çatışmanın ve hüzün dolu bir teslimiyetin sembolüdür. "Testilerdeki su kirlendi" mısrası, şairin duygularının zamanla kirlendiğini, içindeki sevginin ve acının da zehre dönüştüğünü anlatıyor. Bu mısralar, kalmanın getirdiği bir diğer tehlikeyi işaret eder: Zamanla içsel zehirlenme.

      Rüzgâra kapılıp bayırlara dağılacak renkler, bir yandan özgürlüğe olan özlemi, diğer yandan kaybolma korkusunu barındırıyor. Şair, bu satırlarda hem gitmenin kaçınılmaz olduğunu hem de bu gitme eyleminin, onun varlığının bir parçasını kaybetmek anlamına geldiğini dile getiriyor. Satırlara inen gece, dağa kurda kuşa kulak verme arzusu, şairin doğaya ve sessizliğe sığınma ihtiyacını gösteriyor.

      Viran Kalan Merdivenler

      "Merdivenler viran dursun sus ocağında" mısrası, şairin geride bırakmayı düşündüğü bir dünyayı anlatıyor. Sus ocağı, şairin içindeki suskunlukların ve kaybolmuş umutların sembolüdür. Merdivenler, şairin yukarıya çıkmayı, yani bir çözüm ya da rahatlama bulmayı beklediği basamaklardır. Ancak bu merdivenler viran dururken, şairin de umutları ve hayalleri yıkık kalmıştır.

      Hatıralara İnsafsızlık

      Şiirin son bölümünde, şair gitmemenin yaratacağı suçluluk duygusunu ve bunun getireceği acıyı dile getiriyor. Gitmezse, hatıralarına insafsızlık etmiş, geceye küfür etmiş, eceye sızı bırakmış ve tümceye haksızlık etmiş olacak. Şair, gitmemenin yaratacağı yükü bu şekilde ifade ederken, aynı zamanda gitmenin de ne kadar zor bir karar olduğunu dile getiriyor.

      Leyla Karataş, "Sus Ocağı" şiirinde içsel bir yolculuğa çıkıyor ve bu yolculuğu bizlere aktarırken, ruhunun derinliklerindeki sessizliği, aşkın ve ayrılığın karmaşık duygularını bir araya getiriyor. Şiir, bir gitme eylemi üzerinden, kalmanın ve gitmenin arasındaki o ince çizgide, şairin içsel çatışmalarını ve kararsızlıklarını yansıtıyor. "Şimdi gitmezsem" mısrası, bu şiirin belki de en can alıcı noktası. Çünkü gitmek, bazen kalmaktan daha büyük bir cesaret ister. Ve Leyla Karataş, bu cesareti şiirinde ustalıkla işliyor.

       

       

      Yorum Yazın

      Yorumlar

      • Leyla Karataş

        Tüm duygular tüm yaşananlar kişisel veya toplumsal olarak insanlığı bir ikileme hep sürüklemiyor mu Albayrak. Teşekkür ederim Sevgilerimle
      • Leyla Karataş

        Tüm duygular tüm yaşananlar kişisel veya toplumsal olarak insanlığı bir ikileme hep sürüklemiyor mu Albayrak. Teşekkür ederim Sevgilerimle
    • SüperLig Puan Durumu
      TakımOAP
        O A P
      1.GALATASARAY A.Ş. 5 17 15
      2.FENERBAHÇE A.Ş. 5 13 13
      3.BEŞİKTAŞ A.Ş. 4 9 10
      4.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 5 11 10
      5.İKAS EYÜPSPOR 5 8 9
      6.SAMSUNSPOR A.Ş. 5 6 9
      7.TÜMOSAN KONYASPOR 5 6 7
      8.NET GLOBAL SİVASSPOR 5 5 7
      9.ANTALYASPOR A.Ş. 5 9 7
      10.GÖZTEPE A.Ş. 4 5 6
      11.KASIMPAŞA A.Ş. 5 6 5
      12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 5 3 4
      13.TRABZONSPOR A.Ş. 3 1 3
      14.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 4 4 3
      15.CORENDON ALANYASPOR 5 4 3
      16.SİPAY BODRUM FK 5 4 3
      17.BELLONA KAYSERİSPOR 3 3 2
      18.ATAKAŞ HATAYSPOR 5 4 2
      19.ADANA DEMİRSPOR A.Ş. 5 5 1
      İstanbul nöbetçi eczaneleri